İrtibatı Koparmayalım!
Allah'ın evi deyimi
(1) Cami, mescit gibi ibadet edilen yer.
(2) İnsan gönlü.
Örnek: Bektaşiler, 'Allah'ın evini yıkma' derken, gönül kırmamayı anlatır.
- tatlı sert
- aşağının bayağısı
- ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli
- birbirini tutmaz
- ağzını değdirmemek
- züğürt tesellisi
- anan yahşi, baban yahşi
- ardını bırakmamak
- sarpa sarmak
- adını koymak
- hakkını helâl etmek
- maaşa geçmek
- sözü bir şeye getirmek
- ayak altında bırakmak
- gömlekten geçirmek
- zaman kollamak
- gönül eğlendirmek
- ateş kesmek
- disko çocuğu
- akıllı uslu
- bir iştir olmak
- adı batasıca
- dudu dilli
- çilingir sofrası
- dinim aşkına
- göz doyurmak
- sözünü esirgememek
- dişine göre
- ağzına gem vurmak
- ağzına etmek
- sermayeyi kediye yüklemek
- alttan alta
- el tazelemek
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
(1) Cami, mescit gibi ibadet edilen yer.
(2) İnsan gönlü.
Örnek: Bektaşiler, 'Allah'ın evini yıkma' derken, gönül kırmamayı anlatır.
ha. yüzü yere gelmek üzere, yüzüstü, yüzükoyun. örnek: Toprağa ağzı aşağı uzandı.
(ha : halk ağzı)
Birini öldürme hırsı içinde olmak.?Bırak elindeki bıçağı dedim ama dinletemedim, kana susamış gibiydi.?
güreşte, kolunu hasmm boynuna getirip başparmağı gırtlağa, dört parmağı da enseye geçirerek, onu yıkmak ereğiyle çekmek.
tam değil ama tama yakın, hemen hemen, yaklaşık olarak. örnek: Gideli, aşağı yukarı on beş gün oldu.
(1) yardımcı olma, bir şey yapma olanağını bulamamak, çaresiz kalmak. (2) bir iş yapmayı becerememek, bilmemek, yeteneksiz olmak.
(1) argo bir şeyi elde etmek için, birini tedirgin edecek denli ileri gitmek. (2) argo biriyle yakın arkadaşlık ilişkisi kurmak için yüzsüzce çabalamak. (3) ha. geçinmek isteğiyle birinin ardına düşmek, balta olmak, yapışkanlık etmek.
(1) düzenli durumunu bozmak, karmakarışık bir duruma sokmak, altüst etmek, darma dağınık bir duruma getirmek, dağıtmak, karıştırmak. örnek: Fırtına her yeri allak bullak etmiş. (2) (bir şey, birini) düşünemez duruma getirmek, zihnini altüst etmek. örnek: Haber, adamı allak bullak etti.
(1) (sıvı için) pek az, azıcık, örnek: Ağzına bir damla içki koymaz. (2) (çocuk için) pek küçük, küçücük, örnek: Bir damla çocuğu azarlama.
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2025
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.